Kimdir yahu bu “Banu”?

Yoga

Merhaba!

Yolun buraya düştüyse şayet; gel de tanışalım azıcık...

Banu, Psikoloji ve Felsefe mezunu. Almanya’da yaşamasının dışında hayatının çoğunluğunda Ankara’da yaşadı, yaşıyor. Yüksek Lisansı Göç Çalışmaları üzerine. Şimdilerde ise Felsefe üzerine. Lisans eğitiminin yanı sıra Bilişsel Davranışçı Terapi, Psikodrama, Varoluşçu Terapi, Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi gibi ekoller üzerinde eğitimler almış olsa da yalnızca Bağlamsal Davranış Bilimleri ışığında Kabul ve Kararlılık Terapisti olarak yetişkin ve çift terapisti olarak çalışıyor. Kendi süpervizyon, eğitim & öğretim ve akademik çalışma süreçlerine de devam ediyor. Kozalak Psikoloji ve Eğitim İstasyonu'nun kurucu ortaklarından. Seanslarını ve atölyelerini orada düzenliyor. Hem online hem de yüz yüze seanslarını gerçekleştiriyor. Yoga eğitmeni. Yoga dersleri veriyor, yoga eğitmenleri yetiştiriyor. Atölye Yoga'da da onu sıkça bulabilirsin.

Hayatında kaç çembere katıldı veya yönetti, artık saymayı bıraktı. Psikoyoga adında, Psikolojik çalışmaları ve Yoga’yı birleştirdiği bir stilin yaratıcısı, mimarı ve uygulayıcısı; Psikoyoga dersleri veriyor. Bu teknik kapsamında kapalı gruplar açarak, onlara moderatörlük yapıyor ve atölyeler düzenliyor. Şirketlere, okullara, kurumlara hem Psikoeğitim hem de Yoga ve Regülasyon atölyeleri veriyor.

Küçüklüğünden beri en gelişmiş ve gelişmesini de istediği, daima başvurduğu mekanizması oyun ve mizah. Rahat biri fakat bir o kadar da değil. Çalışmadan duramaz. Geri bildirim almayı ve zorlanmayı sever; zorluk sever. Felsefeye ilgilidir. Kendi değerlerini yaratmak ve onlar uğruna çabalamak peşinde koşar. Kalıp bozar zira kalıp kabul etmez. Var olan toplumsal değerleri kendi değerlendirmek ister; doğru buldukları ile değişmek ve değiştirmek ister. Anaçtır, sever hatta çok sever. Çok dinler. Spiritüel biri değildir. Az ama öz dostu vardır. Sağaltımın ve rutinlerin önemini bilir; uygulamaya çalışır. Gezmeyi, dans etmeyi, fotoğraf çekmeyi, tiyatro ve sinemaya gitmeyi ama en çok da evinde kitap okumayı çok ama çok sever. En sevdiği şehir Tel Aviv, en sevdiği şarkı “So Far,” en sevdiği vakit sabah vaktidir. Sanat sever, zira profesyonel tiyatro oyuncusudur.

Kendi asistan ve stajyer öğrencilerine hocalık ediyor. Yoga ve meditasyonun onu güçlendiren; farkındalık kazanmasına yardımcı olan yegâne teknikler olduğunu bilir. Banu iyi dinler, emek verir, öğrenmeye bayılır ve size sorular sorar. Sizi pışpışlamaz.

Banu da hiç şahane biri değil elbet fakat yapmaya çalıştıklarını özü şu; “Hayatın anlamı hediyeni bulmaktır. Hayatın amacı o hediyeyi vermektir.”

 

WhatsApp