Hikayesel Benliğe Karşın Bağlamsal Benlik!


Haydi devam!

Öncelikle şuradan başlayalım; bağlam nedir?
Bağların bütünü, durumsallık, koşullar toplamı.
Bağlamsallık; bir eylemin, sözün, ifadenin içinde oluştuğu bağlamı vurgular ve bu eylem, söz ve ifadeler yalnızca ilgili bağlam yoluyla anlaşılabilirler.

 

Bu kısa bilgiyle beraber bu yazımızın konusuna dönelim: Kendilik algımız.
Bağlamsal Benlik dediğimizde; içsel deneyimlerimizin (tüm bilişler; düşünce, duygu, his, duyum, anı vs.) içeriklerinin ötesine geçebilen bir kendilik algısından söz ediyoruz.


Kısaca bu benlik algısı;
•    Gözlemleyen Ben
•    Çekirdek Ben
•    Perspektif Değiştirebilen Ben
•    Farkındalıklı Ben
•    Aşkın Benlik Algısına Sahip Ben

 

Biz; düşüncelerimiz, duygularımız, duyum veya anılarımız tarafından tanımlanmıyoruz. Biz onlara yer temin eden kabız. 
Tüm bu düşünceleri, duyguları, anıları taşıyan ve fark eden bir siz var değil mi?
Bir kap içine aldığı şeylerle tanımlanır mı peki?
Misal; kalem kutunuz içinde barındırdığı kalemlere denk midir/aynı şey midir?
Değildir. 
Bizler de doğduğumuzdan beri “Ben” dediğimiz kişi olarak var olmayı sürdürüyoruz. 
Ben 7 yaşındayken okula başladım.” & “Ben 22 yaşında yurtdışında yaşadım.” dediğimde; burada bahsi geçen “Ben” aynı kişi değil mi?
Aynı kişi.
Sadece o zamandan bu zamana boyu, kilosu, hayatı, rolleri, sorumlulukları, düşündükleri, hissettikleri çokça değişen kişi.
Fakat bu “Ben”; her ne düşünürse, hissederse veya yaşarsa yaşasın öleceği güne kadar yaşamaya devam edecek.

 

Bağlamsal Benlik; her yeni bağlamda yeni biri olduğumuzu kabul eder. Daima bağlama göre şekillendiğimizi fark eder. 
Kendiliği içinde bulunduğu koşullardan bağımsız tutmaz. 
Gözlemleyen taraftır burası. 
Bu benlik yargılamaz ya da yargılanmaz çünkü o deneyimlenen hiçbir şeyi üretmemiştir. 
Sadece oradadır, hep orada olduğu gibi, tam olarak şu anda da burada.

 

Örnekle bitiriyorum:
Kuzenim tüm çocukluğu ve ergenliği boyunca inanılmaz uyurdu. Günde 16 saatlerden bahsediyorum. Sonra tıp okumaya karar verdi ve doktor oldu. Tahmin edersiniz ki nöbetidir, dersidir derken günde 16 saat uyumuyor. Akabinde anne oldu ve günde 8 saat bile uyuduğunu sanmıyorum.
Kuzenim uykucu biri midir?
Kuzenim hayatındaki yeni şartlara göre değişen biri midir?

 

Diğer örnek:
“Hayatım şu sıralar hiç iyi gitmiyor.” = Bir düşüncenin ifadesi
“Şu sıralar çok bıkkın hissediyorum.” = Bir duygunun ifadesi

 

Düşünceyi deneyimleyen: Bilinçli olan ve düşünen siz
Duyguyu deneyimleyen: Fiziksel siz
Bu düşünce ve duyguları gözlemleyebilen: Bağlamsal & Gözlemci Siz

 

Lütfen gözlemci tarafınızla tanışabilmek ve kaynaşabilmek adına emek verin...
Çünkü emin olun hayatınıza dair tüm esneklik ve yeni seçenekleri görme şansı oradan gelecek!

 

WhatsApp